18 Ağustos 2013 Pazar

8 Ağustos 2013 Perşembe

Sıcak çikolata, beyin sağlığını korumaya yardımcı olabilir

Günde iki fincan sıcak çikolata içmenin, yaşlı kişilerin beyin sağlığını ve bilişsel becerilerini koruyabileceği belirlendi.

Harvard Tıp Fakültesi'nden Farzaneh A. Sorond ve ekibinin yaptığı araştırmaya, ortalama 73 yaşında 60 kişi katıldı. Katılımcılardan bazıları 1 ay boyunca, günde 2 fincan sıcak çikolata içerken, diğer gruptakilere bu içecekten verilmedi. Hafıza ve bilişsel becerilerin belirlendiği testlere tabi tutulan katılımcıların, testler sırasında beyinlerine giden kan miktarı da ultrason yardımıyla ölçüldü. Sıcak çikolata içenlerin beyninin bazı bölgelerine kan akışının arttığı görüldü. Testleri çözerken beynin farklı bölgelerinin daha fazla enerjiye ve kan akışına ihtiyaç duyduğunu belirten Sorond, bu ilişkinin Alzheimer gibi hastalıklarda önemli rol oynadığını vurguladı.
Kakao, kan akışı sorunları ve bilişsel becerilerin azalması arasındaki bağlantının kanıtlanması için daha fazla araştırma yapılması gerektiğine dikkati çeken araştırmacılar, yine de bu sonuçların gelecekteki çalışmalara ışık tutabileceğini belirtti. Araştırma, "Neurology" dergisinde yayımlandı.

Sıkı kahvaltı diyabet ve yüksek tansiyon riskini azaltıyor

İsrail'deki Tel Aviv Üniversitesi'nden bilim adamlarının yaptığı araştırma, sıkı kahvaltıyapanların kalp hastalıkları,diyabet ve yüksektansiyona yakalanma riskinin azaldığını gösterdi. Ayrıca bu kişilerde obeziteye de daha az rastlandığı görüldü. Araştırmaya obez 93 kadın katıldıKatılımcılar 2 gruba ayrıldı. İlk gruptakiler 3 ay boyunca kahvaltıda 700, öğle yemeğinde 500, akşam yemeğinde 200 kalorilik besinler tüketti.

İkinci gruptakiler ise kahvaltıda 200, öğle yemeğinde 500 ve akşam yemeğinde 700 kalorilik yiyeceklerle beslendi. Araştırma sonunda ilk gruptakilerin yaklaşık 8 kilogram verdiği ve bel çevresinin yaklaşık 8 santimetre inceldiği görüldü. İkinci gruptakilerin ise yaklaşık 3,5 kilogram verdiği, bel çevresinin 3,5 santimetre inceldiği belirtildi. Sıkı kahvaltı yapanların iştah hormonu seviyesinin de düştüğünü ve bu kişilerin gün içinde daha az atıştırma isteğinin olduğunu belirten bilim adamları, doğru besinleri yanlış zamanda tüketmenin kilo vermeye yardımcı olmadığını, hatta sağlığa zarar verebileceğini vurguladı. Araştırma, "Obesity " dergisinde yayımlandı.

24 Haziran 2013 Pazartesi

Çayına Şeker Atma


Proje Kamu Spotu


Şeker yememek için 66 neden
1. Şeker kanser hücrelerinin en çok sevdiği şeydir.
2. Şeker bağışıklık sisteminizi zayıflatabilir.
3. Şeker vücudunuzun mineral dengesini bozabilir.
4. Şeker çocuklarda hiperaktivite, endişe, dikkat bozukluğu ve huysuzluğa sebep olabilir.
5. Şeker çocuklarda uyuşukluğa sebep olabilir.
6. Şeker çocukların okul başarısını olumsuz etkileyebilir.
7. Şeker trigliserit seviyesinde belirgin bir artışa sebep olabilir.
8. Şeker bakteri enfeksiyonlarına karşı savunma sistemini zayıflatabilir.
9. Şeker böbreklere hasar verebilir.
10. Şeker krom eksikliğine yol açabilir.
11. Şeker bakır eksikliğine yol açabilir.
12. Şeker kalsiyum ve bakır emilimini engeller.
13. Şeker meme, yumurtalık, prostat ve rektum kanserine yol açabilir.
14. Şeker kadınlarda daha büyük risk oluşturmak üzere, kolon kanserine sebep olabilir.
15. Şeker safra kesesi kanseri için risk faktörü olabilir.
16. Şeker gözleri bozabilir.
17. Şeker serotonin seviyesini yükseltir; bu da kan damarlarını daraltabilir.
18. Şeker Hipoglisemiye sebep olabilir.
19. Şeker midenin asidik olmasına yol açabilir.
20. Şeker çocuklarda adrenalin seviyesini artırabilir.
21. Şeker koroner kalp hastalığı riskini artırabilir.
22. Şeker ciltte kuruma ve saç beyazlamasına yol açarak yaşlanma sürecini hızlandırabilir.
23. Şeker alkol bağımlılığına yol açabilir.
24. Şeker diş çürüklerini artırabilir.
25. Şeker kilo alımı ve aşırı şişmanlığa katkıda bulunabilir.
26. Yüksek miktarda şeker yemek Crohn’s hastalığı ve ülseratif kolit riskini artırır.
27. Şeker kireçlenmeye sebep olabilir.
28. Şeker astıma sebep olabilir.
29. Şeker mantar enfeksiyonlarına sebep olabilir.
30. Şeker safra taşı oluşmasına yol açabilir.
31. Şeker böbrek taşı oluşmasına yol açabilir.
32. Şeker istemik kalp hastalığına yol açabilir.
33. Şeker apendisite yol açabilir.
34. Şeker Multipl Skleroz (MS) hastalığının belirtilerini şiddetlendirebilir.
35. Şeker dolaylı olarak hemoroide yol açabilir.
36. Şeker damarlarda varise yol açabilir.
37. Şeker osteoporoz oluşumuna katkıda bulunabilir.
38. Şeker salya asiditesine katkıda bulunabilir.
39. Şeker insülin sensitivitesinde düşüşe sebep olabilir.
40. Şeker glikoz toleransının düşmesine sebep olur.
41. Şeker büyüme hormonunu azaltabilir.
42. Şeker toplam kolesterolü artırabilir.
43. Şeker sistolik kan basıncını artırabilir.
44.Şeker gıda alerjilerine sebep olur.
45. Şeker diyabet oluşumuna katkıda bulunabilir.
46. Şeker hamilelikte kan zehirlenmesine yol açabilir.
47. Şeker çocuklarda egzama oluşuma katkıda bulunabilir.
48. Şeker kardiyovasküler hastalığa sebep olabilir.
49. Şeker DNA yapısını bozabilir.
50. Şeker katarakta sebep olabilir.
51. Şeker amfizeme sebep olabilir.
52. Şeker ateroskleroza sebep olabilir.
53. Şeker serbest radikal oluşumuna sebep olabilir.
54. Şeker enzimlerin işlevselliğini düşürür.
55. Şeker karaciğer hücrelerinin bölünmesine sebep olabilir; bu da karaciğerin boyutlarını büyütür.
56. Şeker karaciğerde yağ miktarını artırabilir.
57. Şeker karaciğerde patolojik değişimlere yol açabilir.
58. Şeker pankreasa zarar verebilir.
59. Şeker kabızlığa sebep olabilir.
60. Şeker miyopluğa sebep olabilir.
61. Şeker hipertansiyona sebep olabilir.
62. Şeker migren de dahil olmak üzere baş ağrılarına sebep olabilir.
63. Şeker beyin dalgalarını artırabilir; bu da beynin düşünme kabiliyetini zayıflatır.
64. Şeker depresyona sebep olabilir.
65. Şeker hormonal dengesizliğe sebep olabilir.
66. Şeker Alzheimer’s hastalığı riskini artırabilir.
Şeker tüketimine dikkat etmiyoruz
Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, “En önemli beslenme yanlışlarından ilk üçü şeker, tuz ve beyaz unlu besinlerin aşırı tüketilmesidir.” diyor.
Özellikle son yıllarda tam bir “şeker çılgınlığı” yaşıyoruz. İşin kötüsü, yaptığımız yanlışın da farkında değiliz.
Kahvaltı gevreğinden salata soslarına, et sularından çorbalara aklınıza gelebilecek her besinde açık veya gizlenmiş şeker var! Ayrıca şekerli içerikler de (meyve konsantreleri, gazozlar, kolalı içecekler, enerji içecekleri) birer şeker bombası gibi çalışıyor.
300 ml’lik bir kutu şekerli meşrubatta yaklaşık 9-10 tatlı kaşığı şeker var. Ve çoğumuz farkına varmadan bu içeceklerin bazen günde 3-4 bardağını midemize indiriveriyoruz!
Fazla miktarda şeker içeren besinlerin pankreasımızı yorduğu, insülin üretmeye zorladığı, hatta bu nedenle diyabete neden olabilecekleri doğru. Özellikle meşrubatlardaki basit şekerler, kan, şeker ve insülin düzeylerinde hızlı ve büyük artışlara, iniş çıkışlara yol açıyor.
Ayrıca fazla miktarda şekerli yiyecek ve içecek tüketimi daha çok kilo alma, daha yüksek trigliserid düzeyi ve daha fazla kalp riski anlamına geliyor. Sorun bununla bitse iyi! Yeni bir çalışma, aşırı şeker tüketiminin kan basıncını da artırabileceğini gösteriyor.
FRUKTOZ ŞURUBUNA DİKKAT!
Amerika’da yapılan bu çalışmada fazla miktarda şeker tüketmenin hipertansiyona yol açabileceğini düşündüren bulgular var.
Denver Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde yapılan çalışmanın ilk sonuçlarına göre yiyecek içeceklerle kazanılan şeker miktarı (özellikle fruktoz şurubunun oranı) arttıkça hipertansiyona yakalanma ihtimali artıyor.
Araştırmaya göre günlük fruktoz şurubu tüketimi 74 gramı geçtiğinde kan basıncının 140/90 mmHg’nın üzerine çıkma ihtimali yüzde 30 yükseliyor.
Fazla miktarda fruktoz şurubu kazanımının hipertansiyonu hangi mekanizma ile tetiklediği bilinmiyor, bazı olasılıklar üzerinde duruluyor. Araştırmayı yürüten Dr. Diana Jalal’a göre ihtimallerden biri fazla fruktozun damarların duvarında nitrik oksit üretimini azaltması olabilir.
NİTRİK OKSİT AZALINCA
Nitrik oksit, damar sağlığını koruyan çok önemli bir molekül. Damar duvarının iç yüzeyini döşeyen doku tarafından üretiliyor. Damar düz kaslarını gevşetip kan basıncının yükselmesini engelliyor.
Nitrik oksit yapımı azalınca, damar düz kasları yeterince gevşeyemiyor, kan basıncının yükselme olasılığı artıyor. Siyah çikolatanın (bitter çikolata) damar duvarında nitrik oksit üretimini artırarak kan basıncını düşürmeye yardımcı olabildiğini hatırlatalım. Kakao taneleri de aynı faydayı sağlıyor.
Araştırmacılara göre fazla miktarda fruktoz şurubu kazanımı ürik asit yapımını artırdığı için de uzun dönemde kan basıncını ayarlayan sistemleri bozuyor olabilir.
Diğer taraftan fazla miktarda fruktoz kazanımı, aynı zamanda kilo kazanımı anlamına gelir ki bu durumda da kan basıncının yükselmesi beklenen bir sonuçtur.
NE YAPMALI?
Bu araştırmanın yeni ve daha büyük çalışmalarla desteklenmesi ve daha sağlam bulguların elde edilmesi gerekiyor. ıncelenen olgu sayısı ve araştırma süresi yeterli gibi görünmüyor. Ama yine de bu araştırmadan çıkarılması gereken bir ders var. O da şu:
Fruktoz şurubu tüketimi arttıkça, başta fazla kiloluluk ve obezite olmak üzere bazı sağlık sorunlarının artması beklenen bir sonuçtur. Amerikalı bazı uzmanlar ülkelerinde yaşanan şişmanlık salgınının birinci sorumlusu olarak fruktoz şurubu kullanımındaki artışı gösteriyor.
Sonuç olarak bilhassa çocuk ve gençleri fruktoz şurubu ihtiva eden meşrubatları ve tatlı yiyecek, içecekleri ölçülü tüketmeleri konusunda uyarmakta fayda var. Ayrıca sağlığını düşünen herkesin şekerli ve tatlı yiyecek, içecekleri azaltması gerekiyor.



12 Haziran 2013 Çarşamba

"Sağlıklı Yaşam Öğrenci Yürüyüşü" ve "Öğrenci ve Velilerine Seminerler"

"Sağlıklı Yaşam" temasını bütün kitlelere yaymak adına, Grundtvig Projemizin bir alt yerel etkinliği olarak Atatük Ortaokulu  koordinatörlüğünde ve 2.sınıf öğretmenleri tarafından 2.sınıflarına yönelik “Sağlıklı Beslenme Kuralları” konulu öğrenci ve velilerinin de yer aldığı "Sağlıklı Yaşam Yürüyüşü" ve Velilere yönelik bir seminer yapılmıştır. 

          Etkinlik kapsamında, etkinlik için sağlıklı beslenme kuralları ile ilgili dövizler hazırlanarak, içerikle ilgili baskılı tişortlar ve balonlar alınıp, balonlar ve dövizler elde tutularak 23 Mayıs 2013’te saat 11.00’da Cumhuriyet Meydanın hareket noktası olup, Zafer caddesi Kızılkanat AVM’den  takip edilen yolda Atatürk Parkından öğretmen ve öğrencilerle birlikte şehir turu atılmıştır. Aynı gün saat  16.30’da  Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi 14 Mart konferans salonunda Öğrenci velilere Doç. Dr. Meral SAYGIN sunumunda bir konferans vermiştir.










17 Mayıs 2013 Cuma

Personelimize Sağlık Taraması




Yeniden sağlıklı yaşam isimli Grundtvig projemiz kapsamında, Müdürlüğümüz personeline Sağlık Meslek Lisesi öğrencileri  tarafından sağlık taraması yapıldı. Tarama sonucunda, sonuçları negatif çıkan personelimiz hastaneye detaylı check up'lara yönlendirildi. Sağlıklı yaşam temalı bu etkinliğimiz, kurum personelini sağlıklı yaşama teşvik etmek açısından  takdirle karşılandı.