29 Mayıs 2012 Salı
















AVUSTURYA NOTLARI
 (07-11 MAYIS 2012)


Graz...


2011-1-TR1-GRU06-24163-1 Sözleşme numaralı “Yeniden Sağlıklı Yaşam” adlı Grundtvig Öğrenme Ortaklı Projemizin 3. toplantısı 07-11 Mayıs 2012 tarihleri arasında Avusturya’nın Graz şehrinde Bit şirketler grubunda 8 ülkenin katılımı ile gerçekleştirildi.


Proje’nin bu 3.toplantısında yine 8 ülke deneyimleri paylaştı.






Bu paylaşımlardan en göze çarpanları;

Romanya’daki proje ortağımızın bulunduğu şehirde Belediyenin yetişkinler için kamusal bir alanda açmış olduğu fitness spor kurslarıydı, ve bu kurslardan başvuru aldıkları örgün eğitimdeki öğrencilerin de faydalanabilmeleriydi.”






Toplantımızın gerçekleştiği BİT şirketler grubunun kendi personeli için şirket binasında çalışanlarına organize ettikleri Zumba dansı gerçekten görülmeye değerdi. Bu dans ile spor yapmaya vakit bulamayan çalışanlar, Brezilya müzikleri eşliğinde diledikleri gibi dans edip, başlarındaki eğitmenlerinin gözetiminde kalori yakan hareketler yaparak sağlıklı yaşam konusunda vücutlarını zinde tutmaya çalışıyorlardı; bu etkinlik, BİT şirketler grubu için bizlere obeziteye savaş açmış bir kurum izlenimini yarattı. Eğitmen hocanın eşliğinde proje ortaklarımızdan gelen katılımcılarla beraber bizler de bu heyecana ortak olduk.



4 günlük Graz toplantımızda, yapılan paylaşımların yanı sıra, Graz’da üretim yapan sağlığa yararlı (bio üretim) tarımsal sebze ve meyve tesislerinden bir tanesini ziyaret ettik. Bunlardan bir tanesi hiç şüphesiz ki bütün katılımcıların lezzetine 10 üzerinden 10 verdiği  Obsthof Fattingerhof” markalı Graz elması ve elma suları idi. Üretim metodları açısından, tamamiyle gübresiz ve tarım ilacı kullanılmaksızın etkin verimin alınması dikkatleri üzerine çekmişti. Katılımcılar, elmanın insan sağlığına faydaları açısından; zayıflamak, kabızlık, bağışıklık, kolestrol ve kalp için günlük en azından 2 tane tüketilmesinin gereklilik olduğunu keşfettiler.






Bu güzel kazanımlardan sonra, sağlığa yararlı olduğunu bildiğimiz fakat kullanım alanlarını daha önceden pek bilmediğimiz bir ürünü tanıtan bir tesisin içinde bulduk kendimizi. Berghofer Mühle’in Kabak çekirdeği ile elde ettiği ürünler ı inanın şimdiye kadar öğrendiğimiz sağlığa faydalı ürün çeşitlerine bir yenisini daha ekleyecek boyuttaydı. Katılımcıların aklına takılabilecek ilk şey şüphesiz ki “çerez dışında kabak çekirdeğinden başka ne elde edilebilir sorusu olurdu?

Ama gördüklerimizle, Berghofer Mühle’ın anlatımlarını dinledikçe ve o güzel kabak çekirdeğinden yapılmış salata sosları, yağları ve şekerlemelerini tattıkça sorumuzun cevabı kendiliğinden cevaplanmış oldu. Özellikle; yemekler ve salatalar için kullanıldığını öğrendiğimiz kabak çekirdeği yağının sağlığımız için çok faydalı olduğunu keşfettik ve bize göre bu faydanın en önemli ayrıntısının, “0” kalorili olması ve protein bakımından oldukça zengin olmasıydı. Şeker hastaları ve kolestrolü olan hastalar için yasaklanan yağ tüketimi kabak çekirdeği yağı ile alışılmışın dışında bir çizgi çizmişti belleğimize.



Gezi duraklarımızdan bir diğeri ise sağlığımıza çok faydalı olduğu son zamanlarda bilim adamları tarafından sağlık programlarında sıkça yinelenen “Sirkeydi”. Fischerauer’ın “sirke” üretim tesisindeydik.  Bu tesiste ayrıca hardal üretimi de yapılmaktaydı. Çoğunlukla, Türkiye’de salatalara limon tercih edilirken Graz’da salata sosu olarak sirkenin sevilmesi Avusturya mutfağına ait salata  kültürü adına ilginç bir kültür kazanımıydı.

Gördüklerimiz ve duyduklarımızla, “Sirkenin” sağlığımızın en iyi dostu, en değerli yardımcısı olduğunu bir kez daha tescilledik. Onu her derde deva yapan sayısız faydalarını anlatan, Fischerauer, özellikle; anemi, astım ve solunum hastalıklarına birebir olduğundan bahsetti.



Ve nasıl unuturduk meşhur “Avusturya tatlısını”. Birbirinden güzel farklı elma çeşitleri ve tatlı soslarından yapılan bu tatlı, düşük kalorili olması sebebiyle de Avusturya pastanelerinin vazgeçilmezleri arasındadır.
 












Projenin genel perspektifi açısından ev sahibi kurumun katkılarıyla proje ortaklarından katılımcılar, “Business Run Graz 2012” koşusuna katıldılar. 
Ülkemizi ise projenin yazarı ve Koordinatörü Mustafa Can HİÇYILMAZ  temsil ederek, 4.380 kişinin katıldığı bu yarışmada 1705. oldu.

2 Mayıs 2012 Çarşamba


Saçı ve cildi canlı tutan besinler!
Saçı ve cildi canlı tutan besinler!

Saçı ve cildi canlı tutan besinler!
Çiğ tüketilen besinleri yiyerek güzelleşebilirsiniz. Bu besinler, saçınızı ve cildinizi güçlendirerek, bakım yapar.
Söze hemen, 'aman sakın yanlış anlamayın!' diyerek başlayalım; çünkü 'yiyerek güzelleşin' derken, dilediğinizi yemenizi ve bu şekilde güzelleşmenizi kastetmiyoruz. Sizi içten ve dıştan güzelleştirecek, uzmanların özellikle çiğ olarak tüketmenizi önerdikleri bazı besinlerden bahsediyoruz. Bazı besinlerin, özellikle çiğ olarak tüketilmeleri halinde hem sağlık hem de güzellik kaynağı olduklarını vurgulayan uzmanların verdikleri bilgilere göre, içerdikleri silikon ve sülfür ile her biri iyi birer enerji kaynağı olan bu besinler, aynı zamanda vücudu arındırarak, cilt ve saç güzelliğine katkıda bulunma yeteneğine sahip. İşte bu besinler ve özellikleri:

Papaya: İçeriğindeki doğal enzim ve amino asit sayesinde, beyindeki mutluluk hormonunu arttırır.

Salatalık: Karaciğeri ve böbrekleri çalıştırarak, idrarla birlikte vücuttaki üre asidi ve ürat tuzlarını eritip dışarı atılmasını sağlar. İçeriğindeki kükürt kanı temizler, ciltteki ter bezlerini çalıştırır, bol vitamin ve madeni madde vererek cildin taze ve pürüzsüz olmasını sağlar.

Hindistan cevizi: 'Lauric asit' adında, nadir bulunan bir madde içerir. Bu madde, vücudun bulaşıcı hastalıklara ve virüslere karşı direncini arttırır.


Çiğ tüketilen besinleri yiyerek güzelleşebilirsiniz. Bu besinler, saçınızı ve cildinizi güçlendirerek, bakım yapar.
Keten tohumu: Yüksek oranda çoklu doymamış yağ asitleri, düşük oranda doymuş yağ asiti, yüksek oranda lifle birlikte bol miktarda potasyum, magnezyum, demir, bakır, çinko ve çeşitli vitaminler içerir. Kanserden kabızlığa, öksürük ve ses kısıklığından sedef hastalığına kadar çok geniş bir etki alanı bulunmaktadır.

Zeytin: Safrayı arttırıp, karaciğeri çalıştırır. Karaciğer ağrılarını keser. Yaprakları ve kabukları, yüksek tansiyonu ve kandaki şeker miktarını düşürür.

Roka: Roka yaprakları daha çok sonbahar ve kış aylarında salata olarak kullanılır. İştah açıcı, uyarıcı, kuvvet verici ve öksürük kesici özelliği vardır. Tohumları da aynı etkileri gösterir. Afrodizyak özelliği mevcuttur.

Turp: Bol C vitamini, iyot ve kükürt içerir. Karaciğeri ve mideyi çalıştırır, böbreklerdeki kum ve taşı döker, cildi güzelleştirir. Uzmanlar, turpun bağırsakları dezenfekte ettiğini, akşam yenilen turp veya içilen bir bardak turp suyunun çok iyi uyku verdiğini söylüyor.